20.1 C
Ankara

Madenciyi kim koruyacak?

Paylaş:

Rivayet odur ki; Roma İmparatorluğu zamanında babasının gazabından kaçarak, madencilerin çalışmakta olduğu bir mağaraya sığınan ve madenciler tarafından korunarak daha sonra azize kabul edilen Santa Barbara isimli birisi yaşamış. Nicomedia’da (bugünkü Kocaeli kenti) zulümden maden ocağına kaçarak madencilere sığınan ve madencileri de koruyan Santa Barbara’nın dünya madencilerine armağan ettiği gün 4 Aralık.

Santa Barbara’nın 4 Aralık tarihinde bu mağaraya yerleşmesi ve mağarada çalışmakta olan madencileri koruyor olmasına inanılması, önce Anadolu’da daha sonra da Avrupa ve tüm dünyada “Dünya Madenciler Günü” olarak kutlanılmasının gerekçesi olmuş.

Efsane ne kadar doğrudur bilinmez ama bilinen bir gerçek var. Madenciler çok ölüyor ve günümüzde madencileri koruyan bir azizeleri yok.

Madencilik; gerek çalışma gerekse yaşam koşulları ile diğer iş kollarından ayrılan dünyanın en eski ve en zor mesleklerinden biri. Tarihten günümüze yeraltından çıkardığı madenden daha değerli olan maden işçisi, kapitalizm ile birlikte ürettiği madenden daha değersiz hale getirilmeye çalışılmış ancak dünyanın en büyük direnişlerine imza atarak onurunu korumayı bilmiş.

Bugün ülkemizde madencilik; özelleştirme, taşeronlaştırma ve talan politikaları ile anılırken bu politikalar sonucu kitlesel işçi ölümleri ve doğa katliamları ile özdeşleşmiş durumda. Dün; Kozlu, Karadon, Soma, Ermenek bugün Amasra’da yaşanan facialar, birileri tarafından “kader, fıtrat” olarak tanımlansa da çarpık sistemin birer sonucu.

Vahşi kapitalizmin gerekliliği olarak azami kâr önceliğine dayalı bu sistemde maden işçileri, üretimin içinde enerji ve malzeme girdileri gibi görülmekte ve maliyet unsuru olarak değerlendirilmekte. İşçi sağlığı ve iş güvenliği alanında yapılması gereken yatırımlar maliyeti artıran etken olarak görülürken bu kalemlerden kısıntı yapmak olağan hale gelmiş. Madencilik özelleştirmeler ve taşeron eliyle yürütülemeyecek kadar hassas bir faaliyet ve rant merkezli politikalarla ancak yeni katliamların yolu açılır.

Sosyal devletin görevi, çalışanların yaşam hakkını korumak ve onlara sağlıklı bir çalışma ortamı sağlamak. Ancak, sermaye sınıfının yanında yer alan devlet, bu görevini yerine getirmezken çıkardığı yasalarla ve uygulamalarıyla zayıfı değil güçlüyü korumakta.

Sektörde kamusal denetim yapma görevi bulunan devlet kurumlarının hem nitelik hem de nicelik olarak yetersizliği, siyasi kadrolaşma, liyakata ve deneyime önem verilmemesi, eğitimdeki ciddi eksiklikler de yaşanan faciaların artmasına neden olmakta.

Ülkemizde işçi sınıfının örgütsüzlüğünün yanı sıra, madencilik sektöründe devlet ve sermaye eliyle örgütlenen sarı sendikalar; işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerinin alınmasını ve denetimlerinin uygun şekilde yapılmasını sağlayamadığı gibi iş yerlerindeki kötü çalışma koşullarını da gizlemekte. Sağlıklı bir örgütlenmenin oluşturulamadığı, demokratik bir ortamın sağlanmadığı durumda madenlerde yeni faciaların önüne geçilemeyecek ne yazık ki.

Madencilerin bundan sonra koruyucu bir azizesi, Santa Barbara’sı olmayacak. Her türlü hak arama mücadelesinin engellendiği, muhalefet etmenin ihanet olarak tanımlandığı şu günlerde iş, ekmek, özgürlük mücadelesi veren tüm çalışanların sağlıklı bir örgütlenme ve güçlü bir mücadele ile haklarına kavuşacakları da bir gerçek.

Tüm bu olumsuzluklara rağmen umudu korumalı. Madenlerde insan onuruna yakışan çalışma koşullarının uygulandığı, örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırıldığı, işyerlerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerinin tam olarak alındığı ve iş güvencesinin getirildiği bir ortamda madenciler gününü coşkuyla, neşeyle kutlamak dileğiyle…

Yazar hakkında:

Mehmet Torun kimdir:1956 yılı Giresun – Eynesil/ Ören köyü doğumlu. Babasının maden işçisi olması nedeniyle liseyi ve üniversiteyi Zonguldak’ta okudu. 1980 yılı ZDMMA Maden Bölümü mezunu. Maden işçiliği yaparak üniversiteye devam etti. Türkiye Kömür İşletmeleri’ne ( TKİ) bağlı müesseselerde ocak mühendisliğinden işletme müdürlüğüne kadar değişik görevlerde bulundu. 2021 yılı sonunda müşavir kadrosundan emekli oldu. TMMOB Maden Mühendisleri Odası ve TMMOB’nin organlarında görev aldı. Evli, 2 kız çocuğu babası ve 3 torun dedesidir.

Mehmet Torun
Mehmet Torun
1956 yılı Giresun – Eynesil/Ören köyü doğumlu. Babasının maden işçisi olması nedeniyle liseyi ve üniversiteyi Zonguldak’ta okudu. 1980 yılı ZDMMA Maden Bölümü mezunu. Maden işçiliği yaparak üniversiteye devam etti. Türkiye Kömür İşletmeleri’ne ( TKİ) bağlı müesseselerde ocak mühendisliğinden işletme müdürlüğüne kadar değişik görevlerde bulundu. 2021 yılı sonunda müşavir kadrosundan emekli oldu. TMMOB Maden Mühendisleri Odası ve TMMOB’nin organlarında görev aldı. Evli, 2 kız çocuğu babası ve 3 torun dedesidir.

━ bu yazardan

100 Bin Kişiydiler

Tarih: 4 Ocak 1991, 32 yıl önce bugün Türkiye işçi sınıfı tarihinin en büyük eylemlerinden biri olan “Madenci Yürüyüşü” başladı. Bu noktaya gelene kadar...

“Off Günü”nde derin bir of çekmek…

Toplumdaki tüketim alışkanlıklarının değişmesiyle birlikte hizmet sektörü hızlı bir gelişme gösterdi. Devasa alışveriş merkezleri günlük yaşamın bir parçası oldu. Özellikle salgın sürecinde evlere kadar...

İşin sağlığını düşünenler, İşçinin sağlığı nerede?

Çoğu zaman kullanılan dil; niyeti, hedeflenen amacı ortaya koyar. 2012 yılında çıkarılan...

Amasra Kömürünün Hazin Hikayesi

Çoğumuz Amasra’yı Çeşm-i Cihan (Dünyanın göz bebeği) olarak bilir. Tarihiyle, eşsiz manzarası...

Amasra faciasının yasal sorumluları

Her maden faciasından sonra kamuoyunun artan hassasiyeti sonucu olayın şüphelileri hakkında hızla...

Amasra faciasının asıl sorumlusu havza madenciliğinden vazgeçen siyasi iktidardır

14 Ekim 2022 tarihinde Bartın-Amasra’da Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) ait yeraltı kömür...

Karaelmas

“Yine bir kömür kütürdedi sobada kayıp bir madencinin kalbi rast geldi atıverdi sıcak odada” Sunay AKIN                                                                                                                                                    Karası...

İş kazası mı, iş cinayeti mi?

Toplumsal hafızamız çok zayıf nedense. Yaşananlar kısa sürede unutulmakta. Son yaşanan Amasra...

Yukarıda açlık var, aşağıda ölüm

Madenlerde ilk gaz algılaması, kafasında uzun bir fitil yanan ve omuzlarına ıslak...

━ son bir haftada

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz