Meclis’te sağlıkla ilgili yasa görüşmeleri sürerken, özel ve kamu sektöründeki çalışan doktor maaşları da tartışma konusu olmaya devam ediyor. Doktorlar arasındaki maaş farklılıkları uçurumun da ötesinde. Çoğunluğu uzman olmayan pratisyen hekimlerin atandığı sağlık müdürlüğü maaşları 52 bin TL’yi bulurken, hastanelerde yoğun iş yükü altında çalışan meslekte 40 yılını doldurmuş uzman doktorların maaşları ek ödeme ile birlikte 12 bin lirayı ancak buluyor. Yine döner sermaye eşitsizliği, ek ödeme tutarsızlıkları bu adaletsizliği daha da arttırıyor.
ZOR ÖTESİ EĞİTİM SÜRECİ
Zor bir eğitim sürecinin ardından, büyük iş yükü altında çalışmaya başlayan doktorlar, bir hastanın kalbini açıp kapatan, her gün saatlerce röntgen ışınlarına maruz kalan, yoğun nöbetler, uzun süren ameliyatlar altında hem bedenen, hem de ruhen büyük bir yük altına giriyorlar. Bu stresin bedeli miktarlarla ölçülemeyecek kadar fazla.
Ancak toplumda ve siyasi kesimde doktorların tümünü milyarder gösterme gibi bir durum söz konusu.
Uzman doktor yüksek dereceden maaş alıp, en yüksekten döner sermaye parası alıyorsa alacağı maaş 30 bini bulabiliyor. Ancak doktorların tümü bu kadar şanslı değil, 41 yıl 3 ay hizmeti olan birinci derece 4. kademe uzman hekim maaşı 7 bin 445 TL, sabit ek ödeme 5 bin 413 TL olmak Haziran 2022 itibariyle aldığı maaş 12 bin 858 TL yani 747 ABD Doları.
Bir de döneri yatmayanlar, üniversite hastanelerinde asistan olup döner alamayanlar, sözleşmeli olup bu hakları olmayanlar var.
Peki sağlıkta iyi kazanan doktorlar hangileri? Üniversitelere öğretim üyesi olan aynı zamanda hastanede çalışan, muayehanesi olan, özel hastanelerde yüksek sözleşmeli ücretlerle çalışan doktorlar mevcut. Ancak doktorların muayenehane açma hakkı olmadığı gibi, birkaç yere atanarak o makamlardan maaş alma şansları da yok.
Büyük bir salgın sürecinden çıkan, bu salgın sürecinde de hakettiği karşılığını bulamayan doktorlar ve sağlık personelinin hali son olarak bir ambulans şoförünün kendisini ambulansa kilitlemesiyle ayyuka çıktı.
PRATİSYEN HEKİM, AİLE HEKİM FARKI
Bir de pratisyen hekim ve aile hekimleri arasındaki ücret farklılığı var. Bu konu mahkemeye de taşındı. Sebebi; Birinci basamakta sağlık ocağı hekimi aleyhine oluşturulmuş olan maaş farkının ortadan kaldırılması aile hekimlerine ödenen ücretten daha az ücret ödenmesi nedeniyle doğan ücret farkı. Açılan davada; aynı nitelikte görev ve sorumluluklara sahip olan ve kamusal bir görevi yerine getiren hekimlerin aynı ücretten yararlandırılmasına ilişkin düzenleme yapılmaması, Anayasa’da ve ülkemizin tarafı olduğu uluslararası sözleşmelerde öngörülen “eşitlik” ilkesi ile Anayasa’da belirtilen “ücrette adaletin sağlanması” ilkesine aykırı olduğu dile getirilerek dayanağı olan düzenlemenin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurulması da talep edildi.
NE KADAR HASTA, O KADAR PARA
Döner sermaye, performans gibi sistemlerle küresel sağlık sistemi içinde müşteri gibi görülen hastalar ve doktorlar sadece çarkın birer dişlisi gibi. Doktor ne kadar hasta bakar, ne kadar çok ameliyat yaparsa o kadar çok kazanıyor. Ne kadar hasta, o kadar para. Ne kadar ekmek, o kadar köfte misali. Koruyucu sağlık, halk sağlığı, hastalıkların önlenmesi gibi geçmişte verilen sosyal devletin bir gereği olan hizmetler tümden raftan kaldırılmış durumda. Çünkü hastalıklar önlenirse, küresel sağlık kartelleri bu kadar kazanamaz, ilaç, tıbbı malzeme ve cihaz satamaz hale gelirler.
3 BİN 500 TL ALAN EMEKLİ DOKTORLAR VAR
Emekli olunca ise doktorlar ikinci bir işi mecbur yapmak zorunda kalıyor. Hele okulu bitirip sadece muayanehanede çalışıp emekli olmuş olanların durumu içler acısı. Çünkü bu durumdaki doktorlar Bağ-Kur emeklisi ve 3 bin 500 TL civarında maaş alıyorlar. SGK emeklisi doktorlar onlara göre daha iyi durumda. 65 yaş sınırını doldurup emekli maaşıyla geçinemeyeceğini düşünerek yaş uzatma talebinde bulunan doktorların sayısı da az değil.