12.6 C
Ankara

Pandemide de; kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz!

Paylaş:

COVID-19 pandemisinin Türkiye’deki hikâyesinde bir yılı doldurmak üzereyiz. “Maske-mesafe-hijyen” olarak kodladığımız korunma önlemleri dışında, salgından kurtuluşumuzun tek (ya da en etkili) yolunun aşı olduğu geniş bir kesimce artık kabul edildi. Aşı bulundu mu, bulunacak mı, yaptıralım mı, yaptırmayalım mı, tereddüt mü edelim, ret mi edelim derken iş geldi yine en bildiğimiz yere dayandı: (Aşı) eşitsizliği, (aşı) ayrımcılığı!

Halk sağlığı uzmanları uzun süredir aslında bu başlığa dikkat çekmekteydiler. Gelişmiş ülkelerin hızla kendi vatandaşları için aşı temin etmesi, nüfusun üzerinde aşı stoklanması gibi örneklere karşılık aşı tedarikinde sorun yaşayan ülkelerin çokluğu, lisans anlaşmaları, aşıda patent gibi uygulamalar yaşanacak ayrımcılığın, eşitsizliğin habercisi gibiydi.

Hatta bu doğrultuda, geçtiğimiz yıl Nisan ayında Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Avrupa Komisyonu tarafından, COVID-19 teşhisine, tedavilerine ve aşılarına yenilikçi ve eşit erişim sağlamak amacıyla hükümetleri, küresel sağlık kuruluşlarını, üreticileri, bilim insanlarını, özel sektörü ve sivil toplumu bir araya getirmek üzere bir eylem programı açıklanmıştı. Programın, COVID-19 aşılarının geliştirilmesini ve üretimini hızlandırma, dünyadaki her ülke için adil ve eşit erişimi garanti etme amacına odaklanan ayağı ise COVAX olarak adlandırılmıştı.[1]

COVAX’ın ilk olarak 2021 yılı Şubat ayında Latin Amerika ve Karayipler’de aşı dağıtımına başlayacağı açıklandıysa da şu ana kadar bu bölgelerde aşı dağıtımına başlanmadı.[2] Afrika’da ise aşıya erişim konusunun çok daha yavaş ve güç ilerlediği biliniyor.[3] Ülkelerin kendi vatandaşları arasında aşıya erişim konusunda yaşadıkları eşitsizlikler, mülteciler, sığınmacılar gibi grupların durumları da bu tabloya dâhil.

Geçtiğimiz günlerde, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, COVID-19’a karşı geliştirilen aşıların dünyadaki dağılımının eşit ve adil olmadığını kabul ederek, bu konudaki “endişelerini” dile getirdi. BM Güvenlik Konseyi’nin COVID-19 ile mücadele için düzenlenen oturumunda konuşan Guterres, üretilen dozların yüzde 75’inin sadece 10 ülkeye gönderildiğini, 130 ülkeye ise bugüne kadar tek bir doz bile aşı ulaşmadığını belirtti. Guterres, “aşı dağılımında eşitliğin sağlanması, küresel topluluğun önündeki en büyük ahlaki sınav” ifadesine vurgu yaptı.[4]

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın önceki akşam yaptığı açıklama ise bu kaygı ve uyarılardan Türkiye’nin de azade olmadığını ortaya koyan tehlike çanı gibiydi: “Daha kat edilmesi gereken yollar var önümüzde. Aşı tedarikinde her an sıkıntı yaşanabilir. Deyim yerindeyse aşı kıtlığı yaşanan bir zamandayız.”[5] Sağlık Bakanı “en güvenli olanının kendi aşımıza sahip olmak” olduğunu belirtiyor ama altını çizdiği “sıkıntı” ve “kat edilmesi gereken yollar” iç açıcı ifadeler değil.

Evet, bu ahlaki bir sınav olarak değerlendirilebilir. Daha doğrusu, kapitalizmin yarattığı ahlaki çöküşün somut bir şekilde gözümüzün önüne serildiği tablo bu. Ahlaki sınavı, burada tarafımızı ortaya koyarken vereceğiz.

Pek çok salgının görülmesinin beklendiği bir yüzyılda COVID-19 aşıları ülkelerin sağlık endüstrileri açısından büyük bir “dayanak” oluştururken, egemen güçler tercihini nereden yana kullanabilir? Neden COVID-19 aşılarında patent koruması halen kaldırılmadı? Süreç böylesine eşitsiz ve ayrımcı bir tablo içinde ilerlerken pandemiden kurtulabilmek mümkün mü?

Diyelim ki İsrail, ülke nüfusunun tamamını aşıladı; Filistin’de aşı yapılmadığı müddetçe pandemiden kurtulmuş mu olacak? Diyelim ki Kanada, ihtiyacı olanın 5 misli aşıyı stokladı; dünyada hâlâ aşıya erişmemiş olan 130 ülke varken, salgından korunacak mı? Diyelim ki Almanya, Pfizer-Biontech aşısının üretimini bir çırpıda 5 misli artırdı; patent koruması var oldukça bunun kime faydası olacak?

Türk Tabipleri Birliği’nce geçtiğimiz hafta çevirim içi olarak düzenlenen “Aşı Hakkında Merak Ettikleriniz”[6] başlıklı panelde konuşan TTB COVID-19 İzleme Kurulu üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Akova ısrarla altını çizdiler:

“Aşılama, hızlı, etkin, adaletli bir şekilde yapılmadığında, dünyanın farklı yerlerinde bu sorun çözülmediği müddetçe, daha kuvvetli ve farklı koronavirüs aileleri insanda hastalık yapma potansiyeli ile karşımıza gelebilir. COVID-19 aşısında patent koruması kaldırılmalı, ihtiyaç duyulan 70 milyar dolar hızla ayrılarak, 6 ay – 1 yıl içerisinde ayrımsız ve adaletli bir şekilde aşı dağıtımı yapılması sağlanmalıdır.”

Aksi halde, pandemiden tek başına kurtuluş olmayacak.

 

[1] https://www.gavi.org/vaccineswork/covax-explained

[2] https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-55794720

[3] https://www.bbc.com/news/56100076

[4] https://www.dw.com/tr/bm-genel-sekreteri-130-%C3%BClkeye-hi%C3%A7-a%C5%9F%C4%B1-ula%C5%9Fmad%C4%B1/a-56603614

[5] https://www.okuhaber.com/video/6531360/asi-tedariginde-her-an-aksaklik-yasanabilir-saglik-bakani-fahrettin-koca-bedava-asi-iddialarina-yanit-verdi

[6] https://www.youtube.com/watch?v=c0koStHVLCk

━ bu yazardan

Adını da yazsaydınız!

"Adrese teslim kadro" ifadesi ne zaman günlük dilimize girdi, ne zaman bu kadar yaygınlaştı hatırlayan var mı? Kabaca bir şeyler hatırlıyorum; kesin olarak emin olduğum...

Saç teli

İnsanın canını çok yakan konularda konuşması da yazması da zor. Aslında çok...

Ankara’dan uzakta

9 yaşındaki oğlumun peşinde okul benim, spor senin, müzik hepimizin diyerek oradan...

Maymun çiçeği ve Hıfzısıhha’nın anlamı

“Evet, sayın yolcular, salgınlar çağının yeni (ara) durağı Maymun Çiçeği’ne hoş geldiniz!...

‘Şarkımızı ayakta söyleyeceğiz, zafer halkın olacak’

Şilili efsanevi müzik grubu İnti-İllimani Histórico, iki yıl önce pandemi nedeniyle ertelenen...

Camus’sal sağlık, bir imza, bir miting

Sağlık kamusal bir meseledir. Sağlığın bireysel olarak algılanmasına, toplumda öyle algılanması için...

Serbest gezen COVID dönemi

Pandemide içinde bulunduğumuz dönemin adını açıklıyorum naçizane: Serbest gezen COVID dönemi. “Tespit”imin esinini...

Derinde büyüyen sorun: COVID-19’un çocuklar üzerindeki etkisi

Belki, 10 yaşında bir çocuk sahibi olmanın verdiği “seçici algı” etkisidir bilemiyorum....

Sağlık Bakanlığı ‘ringlerden’ çekilirken

Twitleriyle meşhur Sağlık Bakanımız uzunca bir aradan sonra kameralar karşısına çıktı. Çıkmadan...

Pandemiyi usul usul ‘boşlayalım’ mı?

Üçüncü yılına girdiğimiz COVID-19 pandemisinde dünya çapında toplam vaka sayısı (13 Şubat...

Bende bir şey yok kanka!

Sınıf öksürük, hapşırık ve burun çekme sesinden geçilmiyordu. 10. sınıf öğrencisi A....

Güle güle CS-2, hoş geldin CS-3

Belki de miladi takvimin sonuna gelmişizdir artık! Öyle ya, COVID-19 pandemisiyle beraber...

━ son bir haftada

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz