16.9 C
Ankara

Amasra faciasının asıl sorumlusu havza madenciliğinden vazgeçen siyasi iktidardır

Paylaş:

14 Ekim 2022 tarihinde Bartın-Amasra’da Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) ait yeraltı kömür işletmesinde meydana gelen grizu patlamasını incelemek üzere atanan bilirkişiler ön raporlarını 31 Ekim 2022 tarihinde tamamlamıştır.

Ön raporda; olayın teknik nedenleri mevcut veriler ışığında irdelenmiştir. Buna göre;

  • Olayın, 320 kotundaki galeride dinamit atımı sonucu metan gazı patlaması ve akabinde kömür tozu patlaması olduğu,
  • Havalandırmanın yetersiz olduğu,
  • Metan drenajı yapılmadığı,
  • Kömür tozu ile mücadele edilmediği,
  • Çalışma Bakanlığı ve Enerji Bakanlığı tarafından yapılan denetimlerin yetersiz olduğu,
  • Teknik personel sayısının yetersiz olduğu,
  • İş Güvenliği eğitimlerinin ve Acil Durumlara yönelik tatbikatların yetersiz olduğu
  • tespitleri yapılmıştır.

Ön raporda bu başlıklar detaylı olarak değerlendirilmiştir. Bilirkişi ön raporu önemli veriler içermektedir. Bu anlamıyla önemli ve değerlidir.

Raporda özetle, facia geliyorum demiştir. Çalışma Bakanlığı Müfettişleri ve Enerji Bakanlığı elemanlarının denetim görevini gerektiği gibi yapmadıkları belirtilmiştir. Yeraltı kömür işletmeciliğinin olmazsa olmazı olan havalandırmanın yetersiz olduğu vurgulanmıştır.

Teknik gerekçeler elbette önemlidir ancak olayın diğer etkenleri de oldukça önemlidir. Siyasi iktidarın uyguladığı özelleştirme politikası nedeniyle 2005 yılında sahadaki kömür rezervinin çok büyük bölümü (B sahası) Hattat Enerji ve Maden A.Ş’ye önce rödovans (kiralama) ile, 2019 yılında ise ruhsat devri yöntemiyle verilmiştir. Amasra A ve Amasra B sahalarının toplam kömür rezervi yaklaşık 622 milyon ton olup, bu rezervin 606 milyon tonu (% 97’si) söz konusu firmaya verilmiştir. Kamu kurumu olan TTK, havzanın bir köşesine sıkıştırılmıştır. Daha da vahimi, kurumun halen çalıştığı yeraltı işletmesinin alt kotları da aynı firmaya verilmiştir. Yapılan sözleşme gereği, – 400 kotunun altı söz konusu firma tarafından işletilecektir. Tabiri caizse kurumun ayaklarının altı oyulmuştur.

TTK, şu anda -350 kotundan üstte üretim yapmaktadır. Maden kazasının yaşandığı derinlik, -300/-350 aralığıdır. Kurumun çalışacak fazla bir alanı kalmamıştır. Kalan rezerv için yapılması gereken büyük yatırımlardan vazgeçilmiştir.

TTK’nın kullandığı mevcut üretim ve havalandırma kuyusu -250 kotuna kadar inmektedir. Ruhsat bölünmesi ve satışı olmasaydı mevcut kuyu derinleştirilebilir ya da daha derin yeni bir kuyu açılarak üretim plânlanabilirdi. Ancak, kurumun elinde kalan mevcut rezerve göre bu seçenek devre dışı kalmıştır. Bunun yerine kalan kömürü üretebilmek için desandri (meyilli galeri) sürülerek üretim yapılmaktadır. Kullanılan kuyu kesiti yaklaşık 33 metrekare iken desandri kesiti ortalama 14 metrekaredir. Derinlere inildikçe metan gazının arttığı bir gerçektir, bu anlamda ocak açıklığı kesitleri havalandırma açısından daha önemli hale gelmektedir. Bilirkişi ön raporunda alt kotlarda yeterli havalandırmanın yapılamadığı açıkça belirtilmiştir. Bu durum metan gazının birikmesine neden olmuş ve risk artmıştır.

Amasra’da kömür sahasının bölünmesiyle havza madenciliğinden vazgeçilmiştir. Bütünlükçü ve uzun vadeli plânlama yapılamamış, günü birlik uygulamalarla idare edilmeye çalışılmıştır. Bu durum madenciliğin olmazsa olmazı olan büyük yatırımların yapılmaması sonucunu doğurmuştur. Derin yeraltı kömür madenciliğinde bu kabul edilemez.

Kamu kurumlarında özerk bir yapının kurulamaması, siyasi müdahalelerin çok fazla olması nedeniyle iş disiplini sekteye uğramış, iş barışı bozulmuştur. Kurumun organizasyon yapısı, çalışanların üretim ve destek birimlerine dağılımı, iş yerinin gerekleri gözardı edilerek, tamamen politik müdahalelerle şekillenmiştir. Bunun sorumlusu da siyasi iradedir.

Tüm bu gelişmeler sonucunda kurum çalışanları psikolojik olarak çöküntüye uğratılmıştır. “Zaten satılacak, kapatılacak nasıl olsa kömür kalmadı vb.” düşüncelerle moral motivasyonun kalmadığı bir ortamda sağlıklı bir iş ilişkisinin kurulması ve üretimin yapılması düşünülemez.

Sonuç olarak; Amasra’da yaşanan maden faciasını sadece teknik bir sorun olarak görmemek gerekir. Havzayı parçalara bölerek satan, bu nedenle havza madenciliğinden vazgeçen ve yandaşlarına kadro vermek amacıyla liyakatsiz kişileri hak etmedikleri makamlara getiren, ayrıca yasanın emrettiği kamusal denetim görevini de yerine getirmeyen siyasi iktidar asıl sorumludur.

Yazar hakkında:

Mehmet Torun kimdir:1956 yılı Giresun – Eynesil/ Ören köyü doğumlu. Babasının maden işçisi olması nedeniyle liseyi ve üniversiteyi Zonguldak’ta okudu. 1980 yılı ZDMMA Maden Bölümü mezunu. Maden işçiliği yaparak üniversiteye devam etti. Türkiye Kömür İşletmeleri’ne ( TKİ) bağlı müesseselerde ocak mühendisliğinden işletme müdürlüğüne kadar değişik görevlerde bulundu. 2021 yılı sonunda müşavir kadrosundan emekli oldu.

TMMOB Maden Mühendisleri Odası ve TMMOB’nin organlarında görev aldı. Evli, 2 kız çocuğu babası ve 3 torun dedesi.

Mehmet Torun
Mehmet Torun
1956 yılı Giresun – Eynesil/Ören köyü doğumlu. Babasının maden işçisi olması nedeniyle liseyi ve üniversiteyi Zonguldak’ta okudu. 1980 yılı ZDMMA Maden Bölümü mezunu. Maden işçiliği yaparak üniversiteye devam etti. Türkiye Kömür İşletmeleri’ne ( TKİ) bağlı müesseselerde ocak mühendisliğinden işletme müdürlüğüne kadar değişik görevlerde bulundu. 2021 yılı sonunda müşavir kadrosundan emekli oldu. TMMOB Maden Mühendisleri Odası ve TMMOB’nin organlarında görev aldı. Evli, 2 kız çocuğu babası ve 3 torun dedesidir.

━ bu yazardan

100 Bin Kişiydiler

Tarih: 4 Ocak 1991, 32 yıl önce bugün Türkiye işçi sınıfı tarihinin en büyük eylemlerinden biri olan “Madenci Yürüyüşü” başladı. Bu noktaya gelene kadar...

“Off Günü”nde derin bir of çekmek…

Toplumdaki tüketim alışkanlıklarının değişmesiyle birlikte hizmet sektörü hızlı bir gelişme gösterdi. Devasa alışveriş merkezleri günlük yaşamın bir parçası oldu. Özellikle salgın sürecinde evlere kadar...

İşin sağlığını düşünenler, İşçinin sağlığı nerede?

Çoğu zaman kullanılan dil; niyeti, hedeflenen amacı ortaya koyar. 2012 yılında çıkarılan...

Madenciyi kim koruyacak?

Rivayet odur ki; Roma İmparatorluğu zamanında babasının gazabından kaçarak, madencilerin çalışmakta olduğu...

Amasra Kömürünün Hazin Hikayesi

Çoğumuz Amasra’yı Çeşm-i Cihan (Dünyanın göz bebeği) olarak bilir. Tarihiyle, eşsiz manzarası...

Amasra faciasının yasal sorumluları

Her maden faciasından sonra kamuoyunun artan hassasiyeti sonucu olayın şüphelileri hakkında hızla...

Karaelmas

“Yine bir kömür kütürdedi sobada kayıp bir madencinin kalbi rast geldi atıverdi sıcak odada” Sunay AKIN                                                                                                                                                    Karası...

İş kazası mı, iş cinayeti mi?

Toplumsal hafızamız çok zayıf nedense. Yaşananlar kısa sürede unutulmakta. Son yaşanan Amasra...

Yukarıda açlık var, aşağıda ölüm

Madenlerde ilk gaz algılaması, kafasında uzun bir fitil yanan ve omuzlarına ıslak...

━ son bir haftada

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz